KATEGORİLER

6 Temmuz 2017 Perşembe

DEMI-GLACE SOSLU MANTARLI BONFİLE

05/07/2017 Çarşamba, Tire

Alışveriş için erken çıktım. Önce servise uğradım, pos cihazına henüz program yüklenmediğini, iki saate kadar getirip teslim edebileceklerini söylediler. İşlerim bittikten sonra eşimle birlikte yola koyulduk.

Bahçeden içeri girer girmez gördüğümüz iki araba bizi şaşırtıyor. Neden aramadılar ki bizi? Şefimiz "Misafirlerimiz az önce geldi, tam ben arayacakken girdiniz içeri." diyor. Sadece Taş Ev'de kahvaltı etmek için Aydın'dan gelmişler. İlk gelişleri değil. "Hafta arası kahvaltı vermiyoruz." demeye gönlümüz razı olmuyor. Madem o kadar yolu gelmişler bizim için. Onlara hemen mükellef bir kahvaltı hazırlıyoruz.

Hafiften esen rüzgar havanın sıcaklığını alıyor. Rutin işleri tamamlandıktan sonra elime iki kova alıp havuzun alt tarafındaki armut ağacına gidiyorum. Birkaç gün daha geciksem kuşlardan geriye bir şey kalmayacak. Yetişebildiklerimi topluyor, ağacın alt kesimlerine çıkıp dalları sallıyorum. Patır patır dökülüyorlar yere. Aklıma geçen sene sadece bir tek meyve veren erik ağacı geliyor. Bu güzel kokulu, küçük bir şeftali büyüklüğündeki eriğin muhteşem tadı var. Erik ağacının yerini üç aşağı beş yukarı biliyordum ama üzerinde meyve bulacağımı hiç beklemiyordum. Tam zamanında gelmişim. Ağacın üzerinde yarım kova kadar erik sanki toplamamı bekliyor. Elimi uzatır uzatmaz avucuma düşüyor.

Ceviz ağacının altında keyifli bir yemek yiyoruz. Az önce gelen elektrikçiye yarın yapacağı işleri anlatıyorum. Havuzu işler hale getirecek, Taş Ev'in önündeki ağaçların dalları arasına Alaçatı aydınlatmalarını tesis edecek. Nihayet servis geliyor ve pos cihazını teslim ediyor. Kullanımı son derece basit olan cihaz hakkında bilgi veriyor.  

Akşamın misafirleri ısrarla verandada ya da bahçede oturmak istiyorlar. Servisler açılıyor, siparişler alınıyor. Şefe soruyor konuklarımızdan biri, "Ne tavsiye edersin?" "Siz onu bana bırakın." diyor şefimiz, kendinden emin bir şekilde. Hemen kolları sıvıyor. Misafirlerimize birer "Demi-glace soslu mantarlı bonfile" hazırlıyor. Harika görünüyor. Ne yazık ki çoğu zaman bu güzelliklerin fotoğrafını çekmek sonradan geliyor aklıma. Misafirlerimizden tam not alıyor bu muhteşem güzellik. Israrla dışarıda oturmak isteyen misafirlerimizden bazıları üşüdüklerini söyleyip şal istiyorlar. Buna çok şaşırıyorum. "Bu sıcakta üşümek güzel bir şey." diyorum. Yemeklerini yiyen misafirlerimiz, salona çıkıyor, şehrin ışıklarını büyülenmiş gözlerle seyrederken çaylarını yudumluyorlar.     

4 yorum:

  1. Ne kadar güzel anlatmışsınız. İşlerinizde kolaylık ve bol müşteri diliyorum... Sevgiler

    YanıtlaSil
  2. Üşümük...cidden özlediğimiz şey şu günlerde. Yeriniz çok güzele benziyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim için ilkti Temmuz ayında üşüyen birini görmek. Haklısınız yerimiz tam keyif yeri:)

      Sil