KATEGORİLER

24 Şubat 2016 Çarşamba

24/02/2016 Çarşamba, Tire

Hava raporuna göre yağmurlu görünüyordu ama gün boyu hiç yağış düşmedi buraya. Bazen gökyüzü bulutlarla kapansa da zaman zaman güneş de yüzünü gösterdi.

Telefonum çaldığında yağıştan dolayı acaba çalışma olacak mı diye merak ediyordum. Arayan Elektrikçi Ali'nin elemanı Kamil'miş. Yaylaya çıkmış oradan arıyormuş beni. Çıkmadan önce niye aramadın be adam deyip söylendim.
"Abi, geldiğimde haber vermemi istemiştin, onun için aradıydım." dedi.
"Yirmi dakikaya kadar orada olurum. Bizim ustalar gelmişler mi?" diye sordum. Hepsinin geldiğini söyledi.

Hemen hazırlanıp aceleyle çıktım evden. Bahçeye vardığımda, bir taraftan elektrik kablosu döşemek için açılan hendekler toprakla geri dolduruluyor, diğer taraftan taş fırının son aşama inşaatı devam ediyordu.

Kamil  tuvaletlerin döşeme altı tesisatını bağlamak için arabasına bir sürü boru ve ek parçasını yükleyip gelmiş. Elindeki plana göre aplikasyon yaptık ve su hatları ile pis su giderlerinin yerlerini belirledik birlikte. Taş fırının ağzına tezgah için iki parça kayrak taşı koymuş Yakup Usta. İki taşın arasında kalan boşluk içime sinmedi. "Sanayide mermer kestiririm buraya, çıkarın şu uyduruk kayrak taşlarını yerinden" dedim. Öğlen olmuştu ama havada en ufak bir yağış belirtisi yok.
YEŞİL İMARET CAMİ
KARA HASAN CAMİ

Bahçeden ayrılmadan önce Kamil  işaretlediğimiz yerleri kazmaya başlamıştı bile. Şehre indiğimde ilk olarak sanayiye gidip mermeri kestirdim. Hazır o tarafa gitmişken hemen yanındaki marangoz dükkanına uğrayıp yapılacak işleri Ünal Ustayla konuşmayı düşündüm. Dükkana gittiğimde Ünal yoktu yerinde. Çalışan elemanlar patronlarının dışarıda olduğunu söylediler. Hemen oradan telefon edip yakında yaylaya elektriğin bağlanacağını bildirdim. Eksik işleri tamamlayabilmek için o da elektriğin bağlanmasını bekliyordu.


Dönerken iki cami çekti ilgimi. Halbuki farkında olmadan her zaman önünden geçtiğim camilerdi bunlar. Tire'de tarihi eser niteliğinde bunun gibi çok sayıda cami bulunuyor. Başka yerlerdekiler gibi birbirinin kopyası basit camiler değil buradakiler. Her birinin mimarisi farklı. Madem bu memlekette yaşamaya karar verdik; hani birileri olur sorarsa, ayıp olur bilemezsek bu camilerin tarihini, özelliklerini. Bir an önce gezip incelememiz ve öğrenmemiz lazım. Şimdilik birkaç fotoğrafını çekiyorum onlara yeniden döneceğime dair kesin söz vererek..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder